Kendini bilmez, şaşkın ve her dala bülbül olmaya teşne bir huyu olduğunu bunca yaşına rağmen anlayamayan ve bunalan Hüseyin Ragıp, birgün hissettiği dayanılmaz bir huzur duygusunun peşine düşer ve her şeyin bir oyun olduğu bu alemle tanışır. Yıllardır eksikliğini hissettiği ama adını koyamadığı şeyler burada pek fazlası ile mevcuttur. Her an değişik kimliklere bürünebilen, her an bambaşka bir yüzle karşısına çıkan arkadaşları vardır artık. Biz onunla pekçok defa karşılaştık, her seferinde bir başka suretle. Günün birinde hepsi birbirine karıştı ve onu kaybettik ama, bir zil şıngırtısı duyduğumuzda aklımıza hep o gelir. |