Dededen hokkabaz olan dilaver, bu işe babasının zembilini taşıya
taşıya girdi. Ama gözbağcılık sanatını bir türlü ruhuna nakşedemedi.
Yapmaya çalıştığı bütün numaralar hilafsız en akılsız insan tarafından
dahi anlaşılır ve gülüşmelere neden olur idi. Geçen yıllarla beraber,
yaşı artık ustalık yaşlarına geldiğinde de durum değişmedi ve en
büyük derdi babasının icazet verip vermeyeceği oldu. Diğer hokkabazanın
gözünde hep ustanın oğlu olarak kaldı. Ve sonunda yardımcı soytarılığı
kabullenerek hem efradı ve hem de kendi huzura kavuştu. Ve ki,
bu işte herkesin beğendiği bir ustalığa sahip olduğu anlaşıldı.
Evli ve dört çoçuğu olup düzgün bir h!yat sürmüştür. |